
Başrollerinde Ji Chang Wook (Healer) ve Yoona‘nın (Girls’ Generation) olduğu The K2‘yi sonunda izleme şansı yakaladım. The K2, Ji Chang Wook‘un Healer‘dan sonra çektiği ve sonrasında aksiyon dramalarında yer almayacağını açıkladığı meşhur Kore draması olarak geçiyor dramografilerde. Çok da haksız değil aslında, incelemede kendisinin bu konudaki düşüncesine de yer vermeyi planlıyorum.
Nedir bu The K2?

The K2, başarılı drama müzikleri, aksiyonlu dövüş sahneleri ve iyi seçilmiş oyuncu kadrosu ile, aksiyon draması sever izleyicileri memnun edecek nitelikte bir kdrama.
Ji Chang Wook, gerçek ismini drama boyunca açıklamayan, drama içerisinde ise Je-Ha ve K2 olarak bulunan, eski bir Güney Kore askeridir. Irak’ta görev yaptığı sürede, bir sivilin haksız yere ölümünden sonra Interpol’de en çok aranan kişiler arasına girmiş, uzun süre sürgün hayatı yaşamış bir ölüm makinesidir diyebiliriz. Tek sıkıntı ise, yaşadığı travmalar sonrasında artık kimseyi öldüremeyecek noktaya gelmiştir, çünkü sevdiği kadın Irak’ta gözlerinin önünde öldürülmüştür.
Ko An-Na ise, 8 yaşında annesinin ölümüne şahit olmuş, çeşitli aile ve anksiyete problemleri sebebi ile İspanya’da bir manastırda tutulan, babasına kavuşmak için sürekli manastırdan kaçan savunmasız bir karakterdir. Je-Ha ile yolları İspanya’da beklenmedik bir zamanda kesişir, ikili sonrasında Kore’de farklı şartlar altında tekrar karşılaşırlar, bu sefer şartlar ve pozisyonlar çok farklıdır.
K2, geçmişte sevdiği kadını kaybetmenin ve yaşadığı travmaların intikamı ile tutuşurken, An-Na, annesinin ölümünün arkasındaki gizemi çözmeyi hedef edinir. Bütün bunlar olup biterken, her gün yeni bir tuzağa meydan okuyup hayatta kalmak onlar için yaşam biçimi haline gelir.
Neden izlemelisiniz?

Ben dramayı bırakma noktasına geldim yaklaşık 13. bölümde, buna bir sonraki başlıkta değineceğim ama devam ettiysem, bu görseldeki hanım sayesinde devam ettim demeliyim. Kendisi mükemmel bir oyuncu olan Song Yoon-A olmaktadır.
Dramaya her ne kadar Ji Chang Wook etiketi ile başlasam da, kendisinin Healer‘daki aksiyon performansı oldukça hoşuma gitmişti. İlginç bir şekilde uzak doğu dövüşlerini izlemek her zaman hoşuma gitmiştir. Üzerine bir de Chang Wook‘un hafif egolu mizacı olunca, gerçekten tadından yenmiyor ama bu dramada Chang Wook‘un önüne geçen bir isim vardı, o da Song Yoon-A. Başka oyuncular değil ama onun gözleri dolduğunda benimkiler de doldu, şiir gibi icra etmiş karakterini. Her gülüşünde bir hüzün, her kahkahasında bir hıçkırık var sanki kadının. Koca drama boyunca belki sevmemem gereken bir karakterdi ama Şef Kim’den farksızdım bu dramada onun yanında. İzleyiciye duyguları o kadar mükemmel aksettiriyordu ki, kendisi ile empati yapmamak imkansızdı. Bu hikayede ben onun yanındayım, sizler hangi tarafta olursunuz bilemem ama…
Ardından izlenmesi için bir başka sebep ise kesinlikle dramanın müzikleri. Gerçekten müzikleri özene bezene işlenmiş, bestelenmiş gibi. Gerek duygusal sahnelerde, gerek aksiyon sahnelerinde müziğin izleyiciye ulaştırdığı haz inanılmaz destekleyici. Drama bitiminde de hala müziklerini dinlemeye devam ediyorum.

Ji Chang Wook dendiğinde eminim ki bir çok kişinin aklına gelen ilk drama Healer‘dır. Healer‘daki aksiyon sahnelerinin çok benzerlerini The K2‘de görebilirsiniz. Hatta kendisinin yaptığı açıklamaya göre, bu dramaya aşırı önem verip çok fazla çalıştığı için bir daha aksiyon drama teklifi almak istemediğini belirtmiş. Karakter gereği, izleyiciye kaslı bir görsel sunması gerektiği için çekimler süresince spor salonundan dışarı çıkmamış ve zorlayıcı dövüş sahneleri sebebi ile sürekli antrenman yapmak durumunda kalmış, bu da kendisini fazlasıyla yıpratmış ve uzun bir süre aksiyon dramalarında yer almama kararına ulaştırmış.
Bu iki isim dışında dramada sevdiğim isimlere de denk geldim. Bir başka oyunculuğu hoşuma giden isim ise, en son kendisini The King: Eternal Monarch dramasında gördüğümüz Lee Jung-Jin idi. Gerçekten kendisinin kötü karakterleri oynama konusunda ayrı bir kabiliyeti var. Umarsız kahkahası ve her an her şeyi yapabilecek dengesiz enerjisi diziye çok yakışmış. Özellikle 15. bölümde cidden yanar döner bir karakter oluşunu en iyi şekilde kanıtladı.
Bunun yanı sıra dramada She was Pretty‘de baş editör olarak aşina olduğumuz Shin Dong-Mi ve Goblin dramasında izlediğimiz, bizi iliklerimize kadar uyuz eden Eun Tak’ın teyzesi Yum Hye-Ran de bulunuyor ayrıca izlediğimiz karakterlerden çok uzak kişileri canlandırıyorlar.
Dramadaki Mi-Ran (Lee Yea-Eun) karakteri yer yer beni gerçekten eğlendiren karakterlerden birisi oldu. Özellikle K2’yi tavlama girişimleri ve K2’nin kendisini uyandırması için sandalyesini tekmelemesi cidden özlediğim Chang Wook mizahlarından birisiydi.
Neler rahatsız etti?

Bu bölüm komple spoiler içerebilir, o nedenle şimdiden uyarımı yapmak istiyorum.
Ne söylenmişim ama drama hakkında. Lakin haketti, droptan son anda kurtuldu çünkü. The K2, çok güzel başladı ama 12.-13. bölümlerde cidden izleyiciyi zorlayıcı karakter tıkanmaları yaşayan bir drama haline geldi. Eğer başladığı gibi devam etseydi benden tam not alacaktı, yine de müzikleri, aksiyon sahneleri, Ji Chang Wook ve Song Yoon-A için izlenebilir bir drama.
“The K2” için bir görüş